Panik atak esnasında vücudumuz adrenalin, kortizol dediğimiz stres hormonları salgılıyor. Bu hormonlar salgılandığında o belirtilerin çoğunu aslında bu hormonlar gerçekleştiriyor. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, nefesin yetmemesi, ellerde, ayaklarda çekilme, baş dönmesi, mide bulantısı ve bunların hep adrenalin belirtileri. Adrenalin damarları büzdüğü için beyin kan akımının azaldığıyla ilgili de çalışmalar var. Kişi korku esnasında mantıklı düşünemiyor ve o korkunun esiri haline gel adrenalin esnasında korktuğumuz anlarda nefesimiz hızlanıyor, kalbimiz hızlı hızlı atmaya başlıyor. Burada elimizdeki aslında güzel bir kontrol aracı nefes. Biz nefesimizi yavaşlatmaya başladığımızda, doğru nefes aldığımızda ve nefesimizi gittikçe yavaşlattığımızda o esnada kalp de yavaşlıyor. Ve kişi kısa sürede o panikataktan çıkabiliyor. Panik atak yaşayan kişiler benim gözlemim ve yapılan araştırmalarda bunu gösteriyor. Genellikle mükemmeliyetçi, sorumluluk sahibi, her işi yapan ve eksiksiz yapmaya çalışan, daha yapmaya, mükemmel yapmaya çalışan ayrıntıcı kişiler, arka planda bu kişilik yapıları, bu özellikler barındırıyor. Panik atak tedavisinde ilaçlar ve çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanılıyor. Ben özellikle psikoterapiyle birlikte hipnoterapiyi çok kullanıyorum. Bütüncül psikoterapi bağlamında bilişsel davranışçı terapiler, dinamik terapiler var oluşsal terapiler ve onların hipnotik tekniklerle birleştirildiği özel bir yöntem kullanıyorum. Hipnoterapi ile kişinin bilinç kişilik yapısı, kaygıları, eski anıları, panik atak esnasında neler hissettiği, oradaki duyguların arka planında neler olduğuyla ilgili çalışıyorum. Sonra kişiye hipnotik trans altında panik atak geçirdiği andan önce nasıl rahat olduğunu, o esnada neler yaparsa, hızlı bir şekilde rahatlayacağını, sonrasında da oto hipnoz dediğimiz bir teknikle panik atak yaşayacağı zamanlarda yapacağı hareketlerle, işaretlerle kendisini rahatlatmayı gevşetmeyi öğretiyoruz. Kişi panikatak gelmeden önce hissettiği o bazı belirtiler var. O belirtileri hissettiğinde oto hipnozunu yapıyor. Orada nefes tekniklerini öğrettiğin nefes tekniklerini yapıyor. Nefesini yavaşlatıyor. Genellikle bu panik ataklar beş on dakikada maksimum düzeye çıkar sıkıntıları ve otuz dakikada genellikle geçer. Kişi zihnindeki işine yaramayan düşünceleri hipnotik trans altında veya psikoterapi sürecinde örneğin öleceğim, bayılacağım, kendimi kaybedeceğim düşüncelerinin aslında olmadığını, o esnada davranışı olarak davranışları sergilediğinde, o kaçınma davranışlarından farklı, pozitif davranışlar yaparak davranışçı olarak onun yerine farklı bir şey koymayı, arka planda belki çocukluğunda, belki anne baba figürleriyle olan bağlantılarıyla ilgili bilinç dışı süreçlerle de çalışıp oto hipnozla bunu pekiştirdiğimizde çok daha etkili ve kalıcı bir tedavi oluyor. Sadece ilaç tedavisi semptomları bastırıyor. Fakat arka planı çözmediği için ben özellikle psikoterapi ve hipnoterapiyle gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde kalıcı ve etkili bir tedavi olabiliyor. İlk atak ilk ortaya çıktığında gerçekten çok korkutucu bir durum. Kişi öleceğini hissediyor. Veya bayılacağını, kontrolünü kaybedeceğini ve genellikle kalp krizi geçirdiğini sanıyor. Yapılan tetkiklerden sonra bir psikoterapiste, psikoloğa, doktora yönlendiriliyor. Sonraki panikataklarda tekrar aynı durumla karşılaşmamak için tedbirler almaya çalışıyor. Kaçınma davranışları sergiliyor. O esnada nefesi yavaşlatma teknikleri. Nefes çok çok işe yarıyor. Örneğin üç birim nefes alıp, üç birim nefesini tutup, sonra üç birim veya dört beş birimde yavaş yavaş vermeye başladığında kontrolü ele almaya başlayabiliyor. Çünkü panik atak esnafına adrenalin salgılandığı için adrenalin savaş veya kaç hormonu? O esnada kalp hızlı atıyor, nefes hızlanıyor, bazı kişiler nefesini tutuyor. Baş dönmesi, mide krampları, elde ayakta çekilme gibi durumlar oluyor. Bunları adrenalin ortaya çıkarıyor. Biz adrenalin yaptığı bir tersini yaptığımızda aslında en güzel enstrüman nefesi yavaşlatmak ve nefesi yavaşlattığımızda kalp de yavaşlıyor. Kişi gözlerini kapatabilir. O esnada üç saniye nefes alıp iki saniye tutup beş saniyede yavaş yavaş verebiliriz. Bu da nefesimizi yavaşlatmamız çok önemli. Bir iki saniye kadar nefes alıp derin olabilir. ki saniye kadar tutup sonra dört saniyede yavaş yavaş vermenizi öneririm. Nefesi yavaşlattıkça kalp de yavaşlayacak adrenalin kandan temizlendiğinde hızla rahatlayacaksın. Ayrıca nefesi verirken kendinize pozitif bir telkin de buna eklerseniz örneğin geçiyor, geçiyor veya her şey yolunda, her şey yolunda. Bu sadece bir panik atak, bir süre kısa süre sonra geçecek şeklinde içinizden telkinler söylerseniz, çok daha hızlı bir şekilde rahatlayabilirsiniz. Ben kişilere hipnotik trans altına, hipnoz altında bu teknikler öğretiyorum. Panik atak geldiğinde bir işaret yapmalarını, buna şartlandırıyorum. Ve nefeslerini verirken geçiyor, geçiyor. Bu sadece bir panik atak hızla geçiyor. Her şey yolunda, her şey yolunda. Veya kişiye kendilerine uygun bu şekilde telkinler buluyoruz. Bu telkinlerle nefesi yavaşlatarak, pozitif anlamda telkinlerle, bir de bu telkine, bu söze hipnoz altındaki şeyi şartlandırdığımızda çok daha hızlı bir şekilde geçebiliyor. Sonrasında da kişi gün içinde de tan olmadığı zamanlarda da telkinleri tekrar ederek, rahatlayarak atak geldiğinde ne yapacağını biliyor. Bir süre sonra zaten atağın da geçtiğini bildiği için korkuları, kaygıları azalıyor, yaşam kalitesi artıyor. Hipnoterapiyle, psikoterapi, entegre edildiğinde çok daha iyi sonuçlar alabiliyor.