Hipnoz uykuyla uyanıklık arasına farklı bir ruhsal durumdur asla bir uyku hali değildir. yapılan beyin elektrosu, ERG çalışmaları da bunu göstermektedir. Hipnoz altında eken kişinin dikkati genellikle içe dönüktür. Kontrollü bir şekilde dış dünyadan uzaklaşır. Telkin alma yeteneği artar. Verilen telkinlerde de terapi gerçekleşir. Hipnoz halinde garip veya esrarengiz bir durum yoktur. Gündüzleri Hayal kurmaya veya işte uykudan uykuya dalmadan önceki hallere benzeyen, tamamen normal bir durumdur. Eee aslında risk hipnoz hallerini gün içinde sıkça yaşarız da çoğunlukla hipnoz olduğunu bilmeyiz. Gün içinde saatlerce hipnoza girdiğimiz olur. Örneğin bazen arabayla eve dönerken müzik beni bir yerlere götürür. bir şeyler düşünürüm. Eve varırım. Hangi yollardan gittiğimi hatırlamam. O an hipnozdayızdır veya maç izlerken televizyonda bir film izlerken de hipnozu sıkça yaşarız. Bazen eee çoğumuz yaşamıştır. Sabahın beşinde kalkmamız gerektiğini düşünüp tam o saatte kendiliğinden uyandığımız olmuştur. Bu da bir hipnoz halidir. Çocuklar da hipnoz olur. Oyuncaklarıyla oynamaya dalmış bir çocuk. Seslendiğinizde sizi duymuyorsa hipnozdadır aslında. Ancak hipnozla hipnoterapi farklı şeyler. Hipnoterapi yoluyla yapılan tedavidir ve bence gerçek iyileşmeye giden yoldur. Hipnozu bir enjektöre benzetirsek, hipnoterapi enjektördeki ilaçtır ve gerçek tedaviyi yapan da ilaçtır, enjektör değil. Ama enjektör de işte ilacın etki edeceği yere ulaşmasını sağlayan bir araçtır. Hipnoterapi, Amerikan tıp birliği tarafından bin dokuz yüz elli sekiz yılında bir psikoterapi yöntemi olarak kabul edilmiş ve hekimlere öğretilmesi tavsiye Hipnoterapi dünyada doktorlar, psikologlar, diş hekimleri tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Ben de kliniğimde hipnoterapiyi birçok alanda yaygın olarak kullanmaktayım.